Sessiz, düşünceli ve ağırbaşlı insanlar, sanki meditasyon yapıyorlar… Go oynayanları dışarıdan izlerseniz bu izlenimi edinirsiniz. Ancak bu işin sadece bir kesiti, aynı oyuncuları bir de turnuva akşamı düzenlenen partide zıplarken ve savrulurken görebilirseniz resmin tamamına hakim olabilirsiniz. Go oynamak demek sadece tahta başında düşünmek demek değildir, aynı zamanda Go’nun kendine has terminolojisini, metaforlarını, sohbetini ve şakalarını oyuncu dostlarınızla paylaşmak demektir. Sadece oyun olarak baksanız bile ne kadar çok insanla Go oynarsanız o kadar keyif alır ve farklı karakter tanımış olursunuz. Zira Uzak Doğulu ustalara göre bir insanı tanımak için onunla bir el Go oynamak yeterlidir. Gelmek istediğim nokta şu, Go her ne kadar daha çok bireysel bir aktivite gibi görünse de aslında bir topluluk oyunudur. Birkaç kişi Go oynamaktansa farklı ve zengin bir birliktelik oluşturmak ve bu paylaşımı yaşamaktır asıl olan. Bu sebeple kendi deneyimlerinden yola çıkarak misyoner arkadaşlarımıza bir Go kulübü nasıl oluşturulur konusunda bazı ipuçları vermek istedim. Ve aslına bakarsanız buradaki tavsiyeler sadece Go için değil herhangi bir hobi ya da oyun topluluğu oluşturmak için hevesli pek çok öncü için de geçerli olabilir.
Buluşma Yeri ve Zamanı
Gerçek bir topluluk oluşturmak istiyorsanız somut bir mekanda bir araya gelmelisiniz. Yüz yüze, göz göze olmalı ve birebir iletişime geçmelisiniz. İdeal olarak haftalık sabit bir buluşma yeri belirlemek ve çalışmaları aksatmamak en iyi çözüm gibi görünür. Her hafta değişen çalışma saatleri veya boş geçen haftalar oyuncuların kafasını karıştıracak ve devamlılığı azaltacaktır. Buluşma yeri olarak en çok tercih edilen seçenek merkezi bir yerde bir kafe ya da kitabevi olabilir. Bununla birlikte bir oyuncunun evinde toplanabilir ya da bir okulun ya da kurumun tesislerinden faydalanabilirsiniz. Asıl olan yerin sabit kalmasıdır. (Bu bakıştan farklı olarak başarılı ve keyifli bir anti-tez olarak her seferinde farklı bir mekanda Go oynamayı misyon edinmiş GezGo’ya da değinebilirdik.)
Sosyal Medya
Bu yazıyı bundan 6 yıl önce kaleme aldığımda böyle bir başlık açmamıştım. Ancak bugün belki de konunun en önemli noktası bu. Aktif bir yaşam süren hemen herkes bugün sosyal medyayı kullanıyor. Siz de sosyal bir girişime öncülük ettiğiniz için mutlaka Facebook ve Twitter’da kulübünüzün sayfasıyla yer almalısınız. Bıkmadan her hafta etkinlikleri duvarınızdan duyurmak, meraklı kişilere özel olarak mesaj atmak çok önemli. Dilerseniz mütevazı bütçelerle reklam dahi verebilirsiniz. Etkinlikleriniz ve buluşmalarınızı duyurmanın ötesinde Go ile ilgili çeşitli içerikleri ve haberleri paylaşarak kendinizi hatırlatabilir ve potansiyel katılımcılarınızın sizi takip etmesini kolaylaştırabilirsiniz. Sosyal medyanın yanında gönüllü bir topluluk için daha az önemli görünse de iletişim bilgilerinizin, bazı fotoğraflarınızın ve temel amacınızın bulunduğu en azından basit bir web siteniz olabilir. Hiç değilse size ulaşmaya çalışan Google kullanıcıları elleri boş dönmemiş olur.
Yeni Oyuncular
Kulübünüze yeni oyuncu kazandırmak ve onların sürekliliğini sağlamak asıl amacımız. Bunun için etkili bir tanıtım yapmalısınız. Duvar ilanları hazırlayabilir, el ilanları dağıtabilirsiniz. Üyesi olduğunuz mail gruplarına kulübünüzü tanıtan bir mail yazabilirsiniz. Bu ilanlarda Go’nun kurallarından bahsetmekten ziyade Go’ya dışarıdan bakan birisi için ilgi çekici olacak şekilde Go’nun tarihinden, felsefesinden, Uzak Doğu geleneğiyle ilişkisinden yani Go’nun ne kadar harika bir oyundan olduğundan bahsedebilirsiniz. Ve en önemlisi Go oynamak onlara ne katacak, bundan bahsedin. Tabi burada eski usul basılı ilanları tercih etmeye devam etseniz de asıl olarak bu çalışmaları sosyal medya üzerinden yapmalısınız. Bu konularda ihtiyacınız olacak içerikle ilgili internette araştırma yapabileceğiniz gibi İstanbul Go Okulu’ndan da destek alabilirsiniz. Şüphesiz tüm bu hazırlıklardan daha önemlisi oyuncularla kuracağınız kişisel temastır. Oyuncuları oyunun zorluğu ile korkutmayın ve oyunun dünyanın dört bir yanında 7’den 70’e her kesimden insanlar tarafında oynandığının, oyundan zevk almak için iyi bir oyuncu olmanın hiç de şart olmadığının altını çizin. Go oynamaya gelenlerin birçoğu rahatlamak ve sosyalleşmek için de orada olurlar. Onlara hazır oldukları kadar Go anlatın ve daha fazla zorlamadan gerisini sohbetin akışına bırakın. Ve unutmayın, yeni oyuncular nazlıdır, ürkektir, ilgi ve sevgi beklerler. Gerçek bir müptela oluncaya kadar onları takip edin, hatırlarını sorun ve gerekirse her hafta kendilerini arayıp davet edin.
Koşun, eğlenin ve gezin!
Başka illerde turnuvalara katılın, kendi ilinizde turnuva düzenleyin, zaman zaman birlikte pikniğe gidin, bir okulu ya da huzurevini ziyaret edip orada Go anlatın. Gezin, sosyal sorumluluğunuzu yerine getirin ve eğlenin aynı zamanda. Unutmayın, Go asla sadece Go değildir!