1. Go tüm oyunların en basitidir.
Go’nun amacı olan “kuşatmak ve esir almak”, aynı zamanda oyunun tek kuralıdır. Rasgele kurallar veya oyuncuya yük olan teknik detaylar yoktur.
2. Go tüm oyunların en karmaşığıdır.
Bilinen hemen tüm oyunlar bilgisayarda çözümlenmiştir, yani en güçlü bilgisayar programları en iyi oyuncuları yenebilmektedir. Satranç bile şu anda bu konumdadır. Fakat on yıllarca süren çabalardan sonra Asya’daki okul çağındaki çocuklar hala en güçlü Go programlarını yenmektedirler.
Go bilgisayar için neden bu kadar zordur? Çünkü Go satrançtan çok daha karmaşıktır. Go’da mümkün olan oyun sayısı, evrende olduğu bilinen atom altı parçacıklardan çok daha fazladır – yaklaşık 700 sıfırlı 10 rakamı kadar.
3. Go dünyadaki en popüler oyundur.
Batı’da büyük oranda tanınmıyor olmansa rağmen, Go Asya’da inanılmaz derecede popülerdir; toplam 100 milyondan fazla aktif oyuncu bulunmaktadır. Bu ülkelerde büyük turnuvaların şampiyonları uluslararası üne sahiptirler. Günlük gazete haberleri, haftalık ve aylık popüler Go dergileri ve 24 saat sadece Go hakkında yayın yapan kablo TV kanalları ile Go Asya kültürünün çok yoğun bir parçasıdır ve Batı’daki popülaritesi hızla artmaktadır.
4. Go hala orijinal şekliyle oynanan en eski oyundur.
Kesin olarak bilinmemesine rağmen Go’nun Çin veya Tibet’te ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. 2500 yıl önce, Konfüçyüs okuyucularına havai eğlenceleri bırakıp bu eski ve saygın oyunun erdemlerini öğrenmelerini tavsiye etmiştir. Japonya’da en güçlü oyuncular yüzyıllar boyunca kahraman olarak görülmüşlerdir. Doğum yeri olan Çin’de Komünist yönetim döneminde yasaklanan Go, 1980’lerde çok daha güçlü olarak geri dönmüştür. Koreliler en az 1200 yıl önce, yani Japonlardan da önce, Go oynamaktaydılar fakat 1950’lerden itibaren daha fazla ciddiye almaya başladılar ve bugün dünyanın en güçlü oyuncuları Kore’den çıkmaktadır. Bu üç ülkedeki yüz milyonlarca fanatiği ve Batı’da artan popülaritesi ile Go günümüzde dünyanın en popüler oyunudur.
Go oynadığınız zaman milyarlarca insanın binlerce yıldır yaptığı bir şeyi yapmış olursunuz. Yüzyıllarca önce, insanlar aynı şeyi tamamen aynı şekilde yapıyorlardı.
5. Go’da her oyunun bir kazananı vardır.
Bazı oyunlarda, özellikle satrançta, kazanmak zor olabilir. Beraberlikler, patlar ve zugzwang’lar üst üste geldiğinde bir satranç maçı aylar sürebilir. Go’da sonuçlar toplam puana göre belirlenir, beraberlik durumunda Beyaz kazanır (çünkü Siyah’ın oyuna başlama avantajı vardır) yani her oyunu mutlaka biri kazanır.
6. Tüm oyuncular eşittir.
Oyun boş bir tahta ile başladığı için, oyun alanını farklı güçlerdeki iki oyuncu için eşit hale getirmek mümkündür. Daha zayıf olan oyuncu oyuna başlamadan önce arka arkaya çeşitli hamleler yapar. Böylece herhangi iki oyuncu güçleri birbirinden ne kadar farklı olursa olsun eşit şartlarda bir oyun onayabilirler.
Eşit seviyelerdeki oyuncular arasında dahi oyuna başlayan herhangi bir avantaj sağlamaz çünkü başlayarak kazandığı avantaj karşılığında diğer oyuncuya bir komi (telafi) ödemek durumundadır.
7. Her zaman nerede olduğunuzu bilirsiniz.
Çoğu oyunda adil bir yarış olması için oyuncuların eşit yetenek seviyelerinde olması gerekir. Go’daki handikap sistemi, golfte kullanılan sisteme benzer ve dünyadaki herhangi iki oyuncunun güçlerini karşılaştırmasına ve eşit şartlarda yarışmasına imkan sağlar. Go’nun dünyası yetenek üzerine kuruludur; nerede bulunacağınızı yeteneğiz belirler.
8. Hatalardan öğrenmek kolaydır.
Go’da çalışarak gelişmek kolaydır, çünkü her hamle, rakip tarafından esir alınıp kaldırılmadığı sürece, oyunun sonuna kadar tahtanın üzerinde kalır. Her oyun kendisinin kaydını tutar ve oyuncu başlarda yaptığı hataların sonuçlarını görmeye devam eder. Yani, gerçek hayattaki gibi, oyuncular hataları ile yaşamak zorundadırlar. Fakat oyuncu nerede hata yaptığını öğrenerek başka bir oyunda tekrar deneyebilir.
9. Eski ritüeller önemli değerleri bildirir.
Savaş sanatları ve diğer eski Asya disiplinlerinde olduğu gibi, birçok gelenek Go oyuncuları arasında aktarılarak günümüze gelmiştir ve bu değerler rakibe saygı, alçak gönüllülük ve diğer önemli değerlere uymamızı sağlarlar. Uzun yıllardır saygı duyulan gelenekler oyunun her yönüne hakimdirler.
10. Go’nun amacı yıkmak değil inşa etmektir.
Birçok popüler oyunda, başta pozisyon alınır ve ardından düşmana saldırılır. Go ise boş bir tahta ile başlar. Amaç, rakibin taşlarını kovalamak değil, güçlü ve esnek yapılar yaratmaktır. “Yaşam ve Ölüm” konuları gündeme gelebilir fakat birçok oyun tek bir taş bile esir alınmadan biter.
Eğer yeteneğinizi geliştirmenin ve rekabetin zevkini yaşayacağınız bir dünya arıyorsanız, Go’yu seçmek için birçok başka neden daha vardır – onları da kendiniz keşfedin!